Kendine Özgü Diliyle Minimalizm
Estetik güzeli arama kaygısıdır. Güzellik asla nesnel bir kavram olmamıştır. Genel geçer kuralları yoktur. İnsanoğlu yüzyıllar boyu güzeli aramaktan vazgeçmemiş, her dönem kendi ekolünü yaratmıştır.
Minimalizm de 1960’ların sonunda ortaya çıkmış bir akımıdır. Hegel’in ‘sade ama basit olmayan, yalın ama yavan olmayan bir güzellik anlayışıdır’ sözü bu akımı tam anlamıyla anlatmaktadır. Minimum sayıda renk, minimum derecede değer, biçim, çizgi demektir. Herşey sade ama yavan değildir. Eğer sizde gözünüzü yoran kalabalıklardan bunaldıysanız, bu tarzı denemenizde fayda var.
‘Fakirlik, yoksunluk, eksiklik değildir minimalizm; aksine bilinçli bir tercihtir; zor olanı seçmektir, azla çok yapmaktır’ diye ifade eder Ludwig Mies van der Rohe…
Anlatman gerekenden fazlasını anlatma, göstermen gerekenden fazlasını gösterme…
‘Karmaşık şeylerin güzel olduğunu düşünmek insanların ortak yanlışıdır’.- Descartes
Minimalizmin kendine özgü bir dili vardır…
‘Akla, hem de saf akla hitabeden sadece saf akıl ile haz alınan bir güzelliktir minimalizm’ – Kant
Minimalizm sembolik anlamları minimuma indirir…
Beyaz zemin üzerine beyaz, soğuk ışık, yalınlık ve birkaç obje…
Sanatın sınırları genişletilmiştir…
Gerçek mekan gerçek materyal anlayışı…
Mükemmel biçimli geometrik formlar…
Olağan biçimi baside indirger; madde ve renk olgusuna yönelir…
Gereksiz eşyalardan arındırılmış mekanlar…
Ferah ve düzenli bir stil…
Modern avizeler, spot aydınlatmalar…