Art deco stilinin açığa çıkması 1925 yılında Paris’te gerçekleşen süsleme sanatları (art decoratifs)sergisi sayesinde olmuştur. Serginin ismini alan dekorasyon stilinde öne çıkan özellik sembolik imgelerin tasarımda yer almasıdır.
Art deco tarzı, dönemin mimarisinde oldukça yaygın olarak kullanılmıştır. Oteller, benzin istasyonları, sinema salonları ve gökdelen gibi mekânlarda çiçek stilleri, gün ışığı yansımaları, kuş resimleri ve makine dişlileri, art deko mimarlarının yoğun olarak kullandığı modeller arasındadır.
Art deco tasarımları
Zigzag motifler de, kral mezarlarında tasarlanan ve uygulanan diğer modeller arasındadır. Kral Tutankamon ’un mezarında bulunan ihtişamlı örüntüler, güçlü ve dalgalı çizgiler, canlı renkler 1930lardaki modern deco mimarisiyle tasarlanan bina mimarileri için ilham kaynağı olmuştur.
Dikey ve güçlü bloklar binalara şelale izlenimi verirken, renkli bloklarda mimariye hareket katan diğer bir faktördür. Bu basamaklı bloklar aslında Mısır ve Asur piramitlerine olan hayranlığı ifade etmekte ve eskiye duyulan özlemi yansıtmaktadır. New York Empire State binası, bu sıralı ve basamaklı mimariye örnek gösterilebilen en tipik örneklerdendir.
Art deco mimarileri
Art deco mimarileri, dörtgen antik mimari yapılarına da sahip olabilir. 1930ların başında art deco tarzı ile inşa edilen bu mimari yapıtların ayırt edici özelliği, şeklindeki zigurat biçimlerinden kaynaklanır. Güçlü hat çizgileri ve sütun yanılsaması özelliklerini açığa vuran bu mimarilerde, eski çağların akustik havaları yakalanırken, inşaları da yeniçağın teknolojik gelişmeleri ile göklere ulaştırmaktadır.
Art deco stili binalar