“Yüksek Sosyete” izleyiciyi ekrana kilitledi
Yaz mevsiminin en iddialı yapımlarından biri Yüksek Soyete. Kış boyunca da ekranlarımızda olacak gibi görünen dizinin başrollerinde ekranlardan tanıdığımız iki yüz Hazar Ergüçlü ve Engin Öztürk var..
Dizinin yapımcılığını Bi Yapım üstlenmiş. Metin Balekoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı dizide, Burak Sağyaşar yapımcı olarak karşımıza çıkıyor. Senaryo ekibi ise Yazı Odası’ndan kurulmuş . Zuhal Olcay ve Hakkı Ergök gibi deneyimli ve popüler oyuncularla da güç kazanan dizi, gösterişli mekanları, eğlenceli konularıyla izleyiciyi şimdiden ekrana bağladı.
Dizinin ilk bölümü güzel İzmir’in popüler mekanlarında güneşli günlerde çekilmiş. Devamı ise İstanbul’un farklı semtlerinde geçiyor.
Konusu klasik aslınd;a zengin fakir örgüsü. Farklı dünyalardan iki gencin hikayesini anlatan Yüksek Sosyete’de Engin Öztürk; emektar bir ailenin zor koşullarda büyüttüğü tek oğlu Kerem‘i canlandırıyor. Hazar Ergüçlü ise, içinde yaşadığı görkemli dünyaya rağmen mutsuz ‘Cansu’ karakterine hayat veriyor.
Yüksek Sosyete’de annesi Süreyya (Zuhal Olcay) Cansu’ya, Cansu’nun doğduğu gün eşi tarafından aldatılıp terk edildiği için uğursuz diye hitap eder ve kızını sürekli hırpalar. Annesinden ve içine doğduğu hayattan kurtulmak ve kendisine yeni bir yaşam kurmak isteyen Cansu, gerçek kimliğini saklayarak girdiği işte, yine kendisi gibi başka bir kimlikte orada çalışan Kerem’e aşık olur. Farklı kimlikler üzerine kurulu Cansu ve Kerem aşkının geleceği merak edilirken, Meriç Aral’ın hayat verdiği Ece ve Ozan Dolunay’ın canlandırdığı Mert de dizinin sevimli kahramanlarıdır.
Hem çetrefilli aile ilişkileri, hem de aşk dizinin itici güçlerinden. Engin Öztürk ve Hazar Ergüçlü’nün uyumu da diziyi bir tık ileri taşıyor.
İhtişamlı evde altın varak etkisi
Süreyya Hanım’ın sarayı dışarıdan sade gözükse de ihtişam evin içinde kendini gösteriyor.
Havuza bakan arka cephe ise evin keyif köşelerini, dinlenme ve dedikodu alanlarını gözler önüne seriyor. Katlarda yer alan geniş balkonlar, evin prekast cephesinde ferforje korkuluklarıyla şık duruyor.
Cansu’nun ailesi ile yaşadığı saray yavrusu ev, daha girişten itibaren altın varak kaplamalarla ihtişamını hissettiriyor.
Evin girişi üst kata çıkan merdivenlere bakarken, aslında salona açılıyor. Asma tavanlar, merdivenler ve duvarlar altın varak kaplama. Giriş kapısının hemen karşısında yer alan merdivenlerin iki yanındaki dev vazolar, eve girişte kendini gösteriyor. Cam vitray ile kaplı giriş kapısı ise ahşap. Merdivenlerde de beyaz mermer tercih edilmiş.
Evin zemini mermer, duvarlar panel kaplama. Modüler asma tavanlar hem eve hareket katmış hem de zerafet.
Evin geneline hakim renk, bej, altın rengi ve tarçın. Hem mobilyalar, hem balkon hem de duvar kaplamalarında bu tonların hakimiyetini görüyoruz.
Avizeler aydınlatmanın baştacı
Evin aydınlatması farklı şekillerde sağlanmış. Duvar aplikleri şık ve etkili bir ışık kaynağı olurken, duvarlardaki pahalı tablolara da ayrı bir efekt sağlıyor.
Tavana gömülü ledler her yeri pırıl pırıl aydınlatırken gerçekten etkili, ihtişamlı dev avizeler ise farklı formlarıyla evin havasını değiştiriyor.
Balkonlu üst katta; ahşap panel kaplama, altın varak etkisi ile ortama uyum sağlarken, özel desenli cam panelli bölümü ile de uyum içinde. Üst kattan alta süzülerek inen merdiven korkulukları ise yine altın varak boyalı.
Gökyüzü desenli modüler asma tavan irili ufaklı aydınlatma aparatlarının yanı sıra, dev avizelere de ev sahipliği yapıyor.
Salon sade ve şık
Evin bahçeye bakan salonunda aile poz veriyor. Salon büyük pencereleriyle aydınlık. İki pencerenin arasında yer alan cam raflı niş, üzerindeki antika el işi objeleri gözler önüne seriyor. Nişin önüne yerleştirilmiş, aslan ayaklı, yeşil kaplama koltuk, her iki yanındaki sehpalarla bütünlenmiş. Ortadaki halı ise duvar kağıdı ile uyumlu.
Tekli koltukların arasındaki sehpa da orta sehpa gibi altın varak boyalı, aslan ayaklı. Her ne kadar altın rengiyle canlansa da hakim renk açık kahve ve bej salonda da.
Süreyya’nın şömineli salonu
Süreyya Hanım’ın keyif yaptığı diğer salonda ise şömine dikkat çekiyor. Şöminenin her iki yanında cam raflı nişli bölüm yer alıyor. Şöminenin önündeki iki berjer koltuk ve orta sehpa üzerindeki pikap keyifli anların tanığı. Mumlarla aydınlanan salonda, büyük orta sehpa ve küçük yan sehpalar da salona dekoratif bir hava katmış.
Asansör salonun girişinde
Katlar yüksek olmasa da evde konforu arttırmak için kullanılan asansör, girişte hemen salona bakıyor.
Cansu’nun odasına beyaz hakim
Cansu’nun rüyalarında prensi ile kavuştuğu odasında beyaz renk hakim. Yatağı, yatak başı, komodini ve raflı dolabı beyaz lake. Abajur da odasıyla uyumlu ve beyaz seçilmiş.
Mutfak fısıltılara gebe
Yüksek Sosyete dizisindeki Süreyya Hanım’ın ihtişamlı evinin mutfağı sade. İhtişam kapıda kalmış. Altın varak oymalı beyaz kapının ardındaki mutfağa hakim renk sütlü kahve ve krem. Mutfak raflarında yer yer pembe tonlarına da rastlıyoruz. Mutfağın pişirme ünitesi aynı zamanda ada mutfak görevi üstlenmiş. Metal gövdeli cam davlumbaz mutfaktaki en büyük obje. Led ışıklarla aydınlanan mutfağın zemini ise mermer kaplama. Çoğu zaman fısıltılı telefon konuşmalarına, atışmalara sahne olan mutfak adeta evin arka odası..
Süreyya’nın yatak odası
Dizide eşi tarafından aldatılan otoriter anneyi canlandıran Sürayya’nın (Zuhal Olcay) yatak odası kişiliğini yansıtıyor. Tüllerle çevrelenmiş yatağın her iki başındaki komodinler ve abajurlar, yatak başının pirinç çubukları ile uyum içinde. Odadaki Afrodit koltuk, yatak yastıkları ve makyaj masasının sandalyesi, açık ve koyu kahve tonlarında ekose kumaş kaplı. Açık kahve tonları, çiçek desenli duvar kağıdında da kendini gösteriyor.
Oda kapısı, makyaj masası ve televizyonun altındaki küçük dolap ahşap. Yatağın karşısındaki duvar kağıdı ise bordo renkli.
Bedia Hanım’ın evi koru içinde
Mert’in babaannesi Bedia Hanım’ın koruluk alandaki iki katlı evine girişten merdivenle iniliyor. Yeşillik ve çiçeklerle çevrili evin üst katında bir dış balkon, alt katında ise yüksek pencereli bahçeye bakan salon yer alıyor. Evin dış cephesinin bir köşesi ise daha çok ışık alması için cam mozaikle kaplanmış.
Evin salonu üst kata çıkan merdivenlere ve mutfağa açılan girişe bakıyor. Nişlerle ve ahşap kapılarla bölümlendirilen salon, yüksek tavanlı ve aydınlık. Bembeyaz duvarlara mavinin güzel bir tonu eşlik ediyor. Ortaki büyük ahşap masa, ahşap bench ve ahşap kapılarla uyum içinde.
Üst katta ise yine nişler ve raflardaki farklı objeler dikkat çekerken, balkon korkulukları da şık ve estetik bir görünüm sağlamış.
Bedia Hanım evinde, eski ahşap kapıların köhne binalardan kurtulup, yeniden, evlerin kapısına değil başköşesine taşındığının ve bunu çoktan hak ettiğini gösteren en güzel örneklerden birine de sahip.
Ece’nin boğaz manzaralı şirin evi
Ece’nin mütevazı evi şirin. Üstelik boğaz manzaralı. Ama dışarıdan görünüşü, Yüksek Sosyete’ye nazaran sosyal sınıfını belli edercesine sıradan.
Salona hakim cephe boğaza bakıyor. Rengarenk yastıklarla süslü kanepe, pastel tonlarla bezeli salona hareket getiriyor. Lambader ve minik abajurun aydınlattığı salon, büyük penceresi ile içeri manzarayı taşıyor.
Bazen Cansu’ya yatak odası da olan salondaki tekli koltuklar ve zigon sehpalar da hem nostalji hem de şirinlik katmış eve.
Bazen dertleştikleri bazen de keyif aldıkları boğaz manzaralı balkon ise aynı zamanda mutfağa da açılıyor.
Yüksek Sosyete dizisi ofis dekorasyonları
Süreyya’nın ofisi
Süreyya Koran’ın ofisi, dev cam vitraylı iç kapı ile açılıyor. Güvenlik ve sekreterlerin yer aldığı bu bölüm, antika halısı, avizesi ve perdeleriyle Osmanlı döneminin cumbalı evlerinin dekorasyonunu çağrıştırıyor.
Süreyya Hanım’ın görüşmelerini yaptığı boğazın eteğindeki cam balkonlu bu bölüme ise beyaz renk hakim. Drapeli perdeler ile sandalyelerin kaplamaları aynı renk. Ahşap zemin kaplama yine bej ile beyaz arası tonlarda.
Ana ofis endüstriyel dekore edilmiş
Aile şirketinin binasında endüstriyel dekorasyon örneğini görüyoruz. Yüksek tavanlar, metalle bölümlendirilmiş ve katlara ayrılmış. Duvarlar tuğla ile döşenmiş. Dekorasyon cam metal ve tuğla ile bütünleşmiş.
Kerem’in ofisi
Kerem’in ofisi ahşap masa, dolap ve komodin ile kombinlenmiş. Mavi ile yeşil arası maskülen bir renkle, eskitilmiş ahşap havası verilen takımı iki ofis koltuğu tamamlıyor.
Duvarı ahşap paneller ve sertifikalar süslemiş. Dev spot aydınlatmayı sağlarken, saksıdaki bitki de ofisin yeşil ihtiyacını karşılamış.
Kerem’in ofisindeki dekoratif objeler ise yine maskülen seçilmeye çalışılmış; baykuşlu biblo, mini film gösterim makinası, iki tanede içine mum konulan fanus.
Mert ve Ece
Dizinin eğlenceli tarafını da Mert ve Ece karakterleri karşılıyor. Ece sahte Mert olan Kerem’e aşık gibi olsa da, bu iki karakterin ileride bir çift olacağı da hissediliyor.